Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimsenin hayat tarzına karışmadık

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimsenin hayat tarzına karışmadık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadınlar arasındaki ayrımcılığa son veren reformlarının hedef alındığını belirterek, "Siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık. Hem belediye başkanlığımız hem de 21 yıllık iktidarlarımız dönemlerimizde bu tavrımızın aksine tek bir örnek gösterilemez" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen "Türkiye ile Güçlenen, Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar" programında konuştu. Konuşmasına dünyanın tüm emekçi, mazlum, mağdur kadınlarını selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatanımız, bayrağımız, bağımsızlığımız için canlarını ortaya koyan tüm yiğit kadınlarımızı rahmetle yad ediyorum. 81 vilayetimizin tamamında, 922 ilçemizin her birinde anne olarak, eş olarak, kardeş olarak, evlat olarak hayatımıza anlam katan kadınlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Vatan, millete, ümmete ve tüm insanlara hayırlı evlatlar yetiştirebilmek için ömürlerini harcayan eli öpülesi annelerimize özellikle teşekkürlerimi iletiyorum. Şehitlerimizin her biri birer metanet abidesi olan anne babalarına, geride boynu bükük, gözü yaşlı, kalbi mahzun bıraktıkları eşlerine ve öksüzlerine Mevla'dan sabırlar diliyorum. Son olarak eşimin ve sevgili kızlarımın da Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum" dedi.
Vatandaşların 22 gün sonra sandıklara giderek yerel yöneticileri belirleyeceklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her kademede kadın adayların seçimlere yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti. Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklediğini, siyasi hayatı boyunca kadınlarla beraber yol yürüdüğünü kaydeden Erdoğan, "Seçimlere hazırlanan tüm kadın adayları selamlıyor, kendilerine şimdiden başarılarını diliyorum. Tabi burada bir hususu vurgulamak istiyorum. Tabii burada bir hususu vurgulamayı özellikle görev addediyorum. Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Kadınların şahsi hayatımızın yanı sıra devletimiz, milletimiz ve insanlığa yaptığı katkılar, yılda sadece bir güne hapsedilemeyecek kadar büyüktür, önemlidir, kıymetlidir. Bizim nazarımızda 8 Mart'ı diğer günlerden ayıran yegane husus, hayatı paylaştığımız kadınlara olan minnettarlığımız, şu an olduğu gibi çeşitli programlarla ifade etmemize vesile olmasıdır. Yine 8 Mart'ı aracı kılarak devletimizin kadınlara yönelik politikalarını gözden geçiriyor, nerede bir eksik, nerede bir sorun tespit edersek onu gidermeye çalışıyoruz. Kendimizi bugüne kadar asla sloganlara hapsetmedik. Kadın politikalarında her zaman en idealin, en iyinin, ülkemiz, milletimiz ve kadınlar için en hayırlı olanın peşinde koştuk. Bu anlayışla kadınlarla buluşmalarımızda şiddetin önlenmesinden kadının güçlendirilmesine, istihdamdan hak ve özgürlüklere kadar geniş bir yelpazede yeni projeler, programlar, strateji belgeleri açıkladık" dedi.
Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkanlardan adil bir şekilde faydalanmaları için ne gerekiyorsa yaptıklarını ve yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, destek mekanizmalarıyla, reform paketleriyle, yenilikçi uygulamalarla kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmeye gayret ettiklerini kaydetti.

"Türkiye Yüzyılı'nın hazırlıklarını güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz"
Bunun en son örneğinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın genel çerçevesini paylaştığı Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2024-2028 yılları arasını kapsayan strateji belgemiz 5 ana sütun üzerinde yükselmektedir. Aile Bakanımızın şahsında 5 temel amaç, 20 strateji, 83 faaliyetten oluşan bu belgenin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Kamu kurumlarımızın yanı sıra özel sektörümüzün, iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın da belgenin layıkıyla hayata geçirilmesi için üzerlerine düşen görevleri yapacaklarına inanıyorum. Cumhuriyetimizin ilk asrını tamamlayıp Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ikinci asrına yelken açmış bulunuyoruz. Geçmişte yaşadıklarımızdan ders alarak her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız. Türkiye Yüzyılı'nın hazırlıklarını güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz. Amacımız sırasıyla kadını, aileyi ve ülkemizi güçlendirmektir. Burada bir hususu özellikle ifade etmek isterim. Bizim inancımızda ve kültürümüzde aile, toplumun temel direğidir. Yeryüzüne indirilen ilk insanlar olan Hz. Adem ve Hz. Havva validemiz aynı zamanda ilk ailedir. Hz. Adem ve Hz. Havva ile başlayan aile kurumu tarih boyunca insanı insan yapan değerlerin yaşatılmasına, yeni nesillere aktarılmasına imkan sağlamıştır" diye konuştu.

"Güçlü ailenin ilk ve en önemli şartı güçlü kadındır"
Ailenin bireyleri ayakta tuttuğunu, toplumu yozlaşmalara karşı koruduğunu, iyi, güzel ve doğru olanın yaşayarak öğretilmesini temin ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şurası tartışmasız bir gerçektir ki, aile ne kadar güçlüyse, bireyler de o derece güçlü, muhkem ve diri olmuştur. Aynı şekilde ailenin zayıfladığı, aile kurumunun yara aldığı dönemlerde kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin tüm bireyler de kötüye gitmiş, toplum kan kaybetmiş, zafiyet yaşamıştır. Bu bakımdan güçlü aile sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir. Güçlü ailenin ilk ve en önemli şartı ise güçlü kadındır. Hal böyleyken aileyle kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadınla aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Farklı ambalajlar içinde toplumumuza sunulan bu tür bakış açılarını sadece milletimizin değil, tüm insanlığın istikbali adına tehlikeli buluyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de aile kavramına karşı alerjisi olan bir kesimin eskiden beri var olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların modernleşme ve batılılaşma iddiasıyla aile mefhumuna karşı adeta savaş ilan ettiklerini ifade etti.

"Siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık"
Bir sürü asılsız ithamla, iftira ile saldırı ile karşılaştıklarını söyleyen Erdoğan, "Attığımız her adım itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Kadınlar arasındaki ayrımcılığa son veren reformlarımız bile hedef alındı. Bizi itham edenlerin aslında kendilerinin yasakçı ve baskıcı olduğunu geride bıraktığımız 21 yıllık dönemde defalarca tecrübe ettik. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık. Hem belediye başkanlığımız hem de 21 yıllık iktidarlarımız dönemlerimizde bu tavrımızın aksine tek bir örnek gösterilemez. Bugün de aynı çevrelerin laf ömrü dolmuş söylemlerle kadınları tekrar korkutmaya çalıştığını üzülerek müşahede ediyoruz. 'Nefes alamayacaksınız, şu gelecek, bu olacak' diyerek tamamı yalan, tamamı hezeyan ürünü ifadelerle güya kadınları kendilerine oy vermeye ikna edebileceklerini sanıyorlar. Aynı korku siyasetine 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de başvurmuşlar, ama milletin ve kadınların feraseti karşısında hezimete uğramışlardır. Biz kadınların haklarını kısıtlayıcı hiçbir adım atmadık ama bizi itham edenlerin ellerine güç geçtiğinde kadınlara nasıl hakaret ettiklerini, fiziki saldırılarda bulunduklarını hep birlikte gördük, görüyoruz. Kadınların 31 Mart'ta bir kez daha korku siyasetini ellerinin tersiyle iteceklerine yürekten inanıyorum. 31 Mart'ta İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizde kadınlardan yine güçlü destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kaynak:İhlas Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.