M. Bedri Baran yazdı: Yaş kemale erince; yaş destanı

Diyarbakır, kelamların, şarkıların, sanatçıların, edebiyatçıların, mütefekkirlerin şehri…

Nabzı hep yüksek atan, sanata, edebiyata, siyasete yön veren bir şehir.

Bu özellikleri şarkılara, romanlara, hikayelere hep konu olmuş, olmaya da devam ediyor.

Aşklarla olduğu kadar acılarla da yoğrulmuş şehrin edebiyat ve müzik alanında konu sıkıntısı yok.

Bir bakarsın Suzan Suzi, bir bakarsın Dİyarbekir malami ne nağmeleri ayrı ayrı hüzünlendirir insanları.

Diyarbakır’ın kültürel zenginliğine dair Diyarbakır hafızasında yer etmiş Celal Güzelses’in “Yaş Destanı”nın ayrı bir önemi var bende.

İnsanın doğuşundan ölümüne yaşadığı fiziki değişimi öyle güzel anlatmış ki yaş biraz kemale erince daha iyi anlıyor insan. Anlayana…

Bir güzel ki on yaşına girince

Gonca güldür henüz açılır

On birinde gonca diye koklarlar

On ikide elma deyip saklarlar

On üçünde cevrü cefa çekerler

On dördünde badem şekere benzer

On beşinde güzelliğin çağıdır

On altıda gören aklın dağıtır

On yedide göğsü cennet bağıdır

Uzanır uzanır boyu selviye benzer

On sekizde hem artırır zarını

On dokuzda terk eylemiş arını

Yirmisinde gözetir işini kârını

Zincirlerden kopmuş aslana benzer

Yirmi beşten sonra bıyıkları burulur

Otuzunda akan sular durulur

Otuz beşte her günahları sorulur

Yalana karışmış irfana benzer

Kırk yaşında belleri bükülür bağlar

Kırk beşinde günahlarına ağlar

Ellisinde insanlara bel bağlar

Dağ başına çökmüş dumana benzer

Elli beşte sızı iner dizine

Altmışında duman çöker gözüne

Altmış beşte hiç bakılmaz yüzüne

Ahireti gözetir süphana benzer

Altmış beşten sonra beller bükülür

Bütün damarlardan kanlar çekilir

Gel gel diye toprak çağırır

Şimdi geldi geçti yalana benzer

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Bedri Baran Arşivi